KAYIP BIR YIL DAHA İSTEMİYORUZ!..
KAYIP BIR YIL DAHA İSTEMİYORUZ!..
İ.S.M.M.M. Odasının kuruluşunun ikinci yılına adım adım yaklaşırken, kurulduğundan (müteşebbis dönem dahil) bugüne kadar engel ve zorluklara rağmen, meslek adına birçok işi başardıkları, birçoğunu da yapmaya çalıştıklarını gözlemledik.
Yarım yüzyılı aşkın zamanda birikmiş sorunlarımızın bir anda çözümlenmesini beklemek ütopyadan başka bir şey değildir. Kaldı ki bu beklentilerin tümünü yerel oda olan İ.S.M.M.M.O.'dan beklemek daha da büyük yanılgı sebebidir.
3568 sayılı meslek yasamızda yerel odaların görevleri belirtilmiştir. "... bu Kanunda yazılı esaslar uyarınca meslek mensuplarının ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, bu mesleklerin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarına birbirleriyle ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumaktır. (md. 14)
Kurulduğundan bugüne, mesleğimizi kamuya tanıtmak, etkinlik kazandırmak için basında zaman zaman yer almış olması, üyelerin mesleki eğitimine ve sorunlarına yönelik seminerler ve paneller tertiplemiş olması, yasadaki eksiklikleri irdeleyen ve tasanlar hazırlayan "mevzuat ve 3568 sayılı yasa komisyonları" nın başarılı çalışmalarıyla, 8 bin üyeye ücretsiz aylık dergi ve bülten göndermesiyle oluşumun ilk yıllarında olan yerel bir oda olarak başarılıdır.
Dünyanın 3. büyük meslek odası sayılan İ.S.M.M.M.O. (şu anda 8 bin üyeye sahip) bütün üyelerine yeterli hizmet verebilmek için günden güne daha profesyonelce çalışmalar sergilemektedir. Aylık derginin 8. sayısında "Oda Danışma Meclisi"nin kurulduğu haberi yer almıştı. Bu meslek adına gerçekten sevindiricidir ve profesyonellik olgusunun örneğidir.
Bugün 8 bin, 1992'de 10 bin üyeye ulaşacak olan bir (ki çok şey beklenen bir oda) 5 kişilik yönetim kuruluyla her görevin üstesinden gelemeyeceği açıktır. Oda Dânışma Meclisini ve komisyonları oluşturan kadrolarla sorunların ve beklentilerin daha rahat aşılacağı açıktır. .
Komisyonlarda yer alan meslektaşlarım; sizlere meslek adına çok, ama çok iş düşüyor; üstesinden geleceğine inanıyor, İ.S.M.M.M.O. üyesi olarak şahsım adına teşekkür ediyorum. Ancak! Birçok sorunun muhatabı olacaksınız.
Bunca özverili çalışmalarınız biz üyelerin gözünde ikinci planda değerlendirilecek; "Sorunlarımızın çözümünde geç kalınıyor! (Kalındı); "Ruhsatlarımız hala dağıtılmadı!"; "Kimlikler neden yaptırılmadı?";
"Korsanlarla mücadele, incelenmeyen dosyalar, stajyerler..."; "Topluluk sigortası ne oldu?";
"İ.S.M.M.M.O. yöneticileri uyuyor mu?" gibi sorular hep sorulacak ve cevap vermek zorunda kalacaksınız.
Biliyorum, yasamız gerek odaların, gerekse Odalar Birliği'nin görevlerini açıkça belirtiştir. Sorduğumuz soruların muhatabı el- bette Türkiye S.M.M.M. ve Y.M.M. Odaları Birliği'dir. Ancak adrese kısa yoldan gitmek geleneksel adetimizdir.
Odalar Birliği mevcut yönetimi 28-29 Eylül'de yaptığı Olağan Genel Kurula 1. yılını doldururken mesleğimiz adına kayıp bir yıl ve "bilanço!" bırakmıştır. Ankara'da yapılan genel kurulda bu düşüncelerimiz netleşti. Diyorum ki:
Odalar Birliği'nin bu yönetimi mesleğimize bir şey veremez.
Ve kayıp bir yıl daha yaşamak istemiyoruz!..
Bir zamanlar kendilerine oy veren delegelerin imzalarına güvenmeyen, sudan bahanelerle (imzalar noterden olacakmış"; yasamızın hangi maddesinde yer alıyor? Lütfedip göstersinler.") toplanan imzaları geri çeviren, bir günü kâr sayan insanlara da bizlerin güveni kalmadı.
Ve bizlerin onca ikazlarına, ricalarına kulak tıkayan, imza toplamak zorunda bırakan Odalar Birliği yöneticilerimiz; bu kara lekeyi nasıl temizleyeceksiniz? Sizleri "aklayacak insanları nasıl bulacaksınız?
Evet artık bir oluşum içindeyiz;
Bu ne Odaların sorunu, ne de grupların sorunudur.
Sorun meslek sorunu, 30 bin meslektaşın sorunudur...
Çözüm;
Meslek adına duyarlı odaların bir araya gelmesi, birlik ve beraberlikle hareket edilmesiyle sorunun aşılabileceği inancındayım. Aksi takdirde kısır çekişmelerin, grup cul bakış açısının yarardan çok zarar vereceği, birilerinin ekmeğine yağ süreceği unutulmamalıdır.
Odalar Birliği yöneticilerinin son bir kez daha duyarlı olmalarını, Kasım ayı içinde seçim yapılması karan almalarını dilerken, Kasım ayının hepimiz için hayırlı geçmesini temenni ederim.
1990
Uğur BÜYÜKBALKAN
S.M.M.M.