Korona virüs Nedeniyle İşverenler için Sosyal Güvenlik Kurumu Bilgilendirme Rehberi Yayınladı
İşverenler için Sosyal Güvenlik Konusunda Koronavirüs Bilgilendirme Rehberi
21.03.2020
Covid-19 virüsünün neden olduğu ve dünyanın birçok ülkesine yayılan ve yayılmaya devam eden Dünya Sağlık Örgütünce de Pandemi olarak tanımlanan solunum yolu hastalığının, çalışma yaşamı ve ekonomik yönden de tüm dünyada etkilerini giderek artmakta olduğu için, gelişmiş ülkeler başta olmak üzere hemen hemen tüm ülkeler istihdamın sürekliliğini ve çalışma yaşamının sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla işverenlere, çalışanlara hatta tüm vatandaşlarına yönelik ciddi önlemler almak zorunda kalmışlardır.
18.03.2020 tarihinde Cumhurbaşkanı başkanlığında yapılan Koronavirüs Değerlendirme Toplantısı sonrasında da Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketinde 21 maddelik bir tedbirler açıklanmıştır.
Bu çerçevede, işverenlerin Covid-19 salgınının getirdiği bu olağanüstü durum ile mücadelede sosyal güvenlik, iş hukuku, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı yönünden bilgilendirilmesi amacıyla bu rehber hazırlanmış olup, önümüzdeki süreçte değişikliklere göre güncellemesi yapılacaktır.
1) SOSYAL GÜVENLİK MEVZUATI AÇISINDAN
a) 2020 Yılı Asgari Ücret Desteği
18.03.2020 tarihinde Cumhurbaşkanı başkanlığında yapılan Koronavirüs Değerlendirme Toplantısı sonrasında alınan ve Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi adı verilen ve 21 maddeden oluşan tedbirler paketinde asgari ücret desteğinin 2020 yılında da devam ettirileceği belirtilmiştir.
Asgari ücret desteğinin 2020 yılında da uygulanması amacıyla TBMM Başkanlığına sunulmuş ve Plan ve Bütçe Komisyonunda da kabul edilmiş olan 17.02.2020 tarihli ve 99 sayılı Torba Kanun teklifinin 27.Maddesinde;
5510 sayılı Kanuna Geçici 80. madde eklenerek 2016 ila 2019 yıllarında sağlanmış olan asgari ücret desteği uygulamasına sektör ayrımı yapılmaksızın 2020 yılının tamamında devam edilmesi,
İşverenlere, ödeyecekleri sigorta priminden mahsup edilmek üzere günlük 2,50 TL, aylık 75 TL ve finansmanı İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacak şekilde, asgari ücret desteği sağlanması,
Yönünde düzenleme öngörülmüştür.
2020 yılı Asgari Ücret Desteği Uygulaması ile ilgili olarak:
4/a kapsamında ve haklarında uzun vadeli sigorta kolları uygulanan sigortalıları çalıştıran işverenlerce;
• 2019 yılının aynı ayına ilişkin SGK’ya verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde (APHB) veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde (MPHB) prime esas günlük kazancı (PEGK) 128 Türk Lirası ve altında bildirilen sigortalıların toplam prim ödeme gün sayısını (PÖGS) geçmemek üzere, 2020 yılında cari aya ilişkin verilen APHB veya MPHB’nde bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının,
• 2020 yılı içinde ilk defa bu Kanun kapsamına alınan işyerlerinden bildirilen sigortalılara ilişkin toplam PÖGS’nın
2020 yılı Ocak ila Aralık ayları/dönemi için günlük 2,50 TL ile çarpımı sonucu bulunacak tutar, işverenlerin SGK’ya ödeyecekleri sigorta primlerinden mahsup edilecek ve bu tutar İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacaktır.
• PEGK tutarı, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümlerinin uygulandığı (Toplu İş Sözleşmesi olan) özel sektör işverenlerine ait işyerleri için 256 TL olacaktır.
Bu madde kapsamında destekten yararlanılacak ayda/dönemde, 2019 yılı Ocak ila Kasım ayları/döneminde APHB veya MPHB ile 5510/4 (1-a) bendi kapsamında uzun vadeli sigorta kollarından en az sigortalı bildirimi yapılan aydaki/dönemdeki sigortalı sayısının altında bildirimde bulunulması halinde ise destekten yararlanılamayacaktır.
b) Covid-19 Rahatsızlığının SGK Hastalık Sigortası Kapsamında mıdır?
Covid-19 virüsünün neden olduğu ve dünyanın birçok ülkesine yayılan ve Dünya Sağlık Örgütünce de Pandemi olarak tanımlanan bir solunum yolu hastalığıdır.
Dolayısıyla, Covid-19 rahatsızlığı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu bakımından da bir hastalık hali olarak kabul edilecektir. Hastalık belirtileri gösterenler, hastalarla yakın teması olanlar hakkında virüsün bulaşıp bulaşmadığının takibi açısından virüsün kuluçka evresi olan 2-14 süreyle evde, ya da sağlık tesislerinde veya toplu karantina tedbirleri uygulanmakta. Korona Virüs testi pozitif çıkanlar ise tedavi altına alınmaktadır. Çalışan hastalar gerek karantina gerek tedavi süresince istirahat raporlarına istinaden hastalık sigortası kapsamında istirahat sürelerinin 3. Gününden itibaren geçici iş göremezlik ödeneğinden (rapor parası) yararlanabileceklerdir.
c) Ücretsiz İzin Kullananların Sağlık Yardımı Hakkı ve Genel Sağlık Sigortalığı
İşverenlerce Covid-19 salgınının ekonomik etkilerinin bir nebze azaltılabilmesi amacıyla çalışanların ücretsiz izne çıkarılması yaygınlaşmakta olup, giderek daha da artabileceği değerlendirilmektedir.
Bu kapsamda, 5510 sayılı Kanunun 4/1- (a) bendi kapsamındaki sigortalıların 4857 sayılı İş Kanunu’nun 56. ve 74. maddeleri ile diğer iş kanunlarında ücretsiz izin sayılan süreler haricinde ayrıca bir takvim yılı içerisinde toplam bir ayı aşmayan ve işverenlerince belgelendirilen ücretsiz izin sürelerinde genel sağlık sigortalılıkları devam etmekte, bakmakla yükümlü oldukları kişiler de SGK'nın sağlık hizmetlerinden yararlanabilmektedirler.
Ancak, bir takvim yılı içerisindeki ücretsiz izin süresinin 30 günü aşması halinde, en son prim ödenmiş olan tarih itibariyle 5510/4-1 (a) kapsamındaki genel sağlık sigortalılığı sona ermekte, sona erdiği tarihten itibaren 5510/60-1 (g) bendinde belirtilen primleri kendileri tarafından ödenecek olanlar kapsamında GSS tescilleri yapılmaktadır. Başka birinin bakmakla yükümlü kişisi olması halinde ise (eşi, babası gibi) sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam edebilmektedir.
Fakat, başka birinin bakmakla yükümlü kişisi de değilse (başka birisi üzerinden sağlık yardımı alamıyorsa) bu durumda GSS için ikametgahlarının bulunduğu yerdeki sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfına başvurarak gelir testi yaptırması gerekmektedir.
Gelir testi yaptırılması ve gelir testi sonucuna göre; hane halkı kişi başına düşen gelirin asgari ücretin 1/3’ünden (981 TL’den) az olması halinde GSS primleri Devlet tarafından, kişi başı gelirin asgari ücretin 1/3’ünden fazla olması halinde ise asgari ücretin %3’ü (2.943,00 TL*%3) tutarında (88,29TL) GSS primini her ay kendileri ödeyerek sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeleri mümkün olabilmektedir.
d) İstirahat Raporu
Sağlık Bakanlığı’nca yurtdışından dönenlerin virüsün kuluçka süresi olan 14 boyunca kendilerini evde izole etmeleri gerektiği, bu süre için de 14 gün süreli rapor verilmesi konusunda hekimlerin bilgilendirildiği açıklanmıştır. Bu durumda olanlara pasaportları ile birlikte müracaat etmeleri halinde istirahat raporu verilebilecektir. İşverenlerin yurtdışından dönen çalışanlarını rapor alarak kendilerini 14 gün süreyle evde izole etmeleri gerektiği bilgilendirmeleri gerekmektedir.
e) Geçici iş Göremezlik Ödeneği
Gerek yurtdışından dönüp evlerinde kendilerini izole edenler, gerek yetkili mercilerce yakın temaslı kişi olarak evlerinde veya yurt, okul vb. yerlerde veya sağlık tesislerinde karantina tedbirleri uygulananlar, gerek Korona Virüs teşhisi nedeniyle tedavi görenlere, istirahat raporu almaları halinde hastalık sebebiyle iş göremezliklerinin başladığı tarihten önceki son bir yıl içinde en az 90 gün prim ödenmiş ise istirahat raporunun 3. gününden itibaren SGK tarafından geçici iş göremezlik ödeneği verilecektir.
Raporlu günlerde hastanede yatarak tedavi edilenlere, günlük prime esas kazancının yarısı, ayakta tedavi edilenlere ise 3’te 2’si oranında iş göremezlik ödemesi yapılmaktadır.
f) Raporlu Olanların Çalışmadığına Dair Bildirim Girişleri
İşverenlerce istirahat süresince sigortalı çalışmamış ise SGK e-bildirge sisteminden “İstirahatli olduğu sürede çalışmamıştır” kutucuğunun işaretlenmesi veya SGK Sağlık Ödemeleri Sistemi üzerinden “İstirahatli Olunan Sürede Çalışmamıştır” şeklinde, en geç istirahat raporunun ait olduğu ayı takip eden ayın 23’üne kadar bildirim girişi yapılması gerekmektedir. Ancak, istirahat süresince sigortalı evden çalışmaya devam etmiş ise, bu durumda “İstirahatli Olunan Sürede Çalışmıştır” şeklinde aynı süre içinde bildirim girişi yapılması gerekmektedir.
g) İş Kazası Bildirimi
Çalışanların yakalandığı tüm Korona Virüs vakalarının iş kazası olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Bir kazanın iş kazası sayılabilmesi kazanın meydana gelmesi ile çalışanın yürüttüğü iş arasında bir illiyet bağının olması gerekmektedir. Örneğin hastanede çalışan bir sigortalının işini yaptığı sırada Korona Virüse yakalanması iş kazası sayılabilecektir. Dolayısıyla işverenlerin tüm Korona Virüs vakalarını iş kazası olarak SGK’ya bildirmelerine gerek bulunmamakta olup, her bir olayın kendi özelinde değerlendirilerek iş kazası bildirimi yapılıp yapılmayacağını karar verilmesi gerekmektedir.
h) SGK Prim Borçlarının ve Bilgi ve Belge Verme ile Başvurularının Ertelenmesi
5510 sayılı Kanunun “Afet ve diğer mücbir sebep hâllerinde belgelerin verilme süresi ve primlerin ertelenmesi” başlıklı 91. Maddesinde;
“Yangın, su baskını, sel, kuraklık, yer kayması, deprem gibi afetlerle ağır hastalık, ağır kaza, tutukluluk ve sabotaj gibi nedenlerle ticari veya ekonomik kayıplara uğrayan işverenler, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna göre primlerini kendileri ödeyen sigortalılar, bu durumu belgelemeleri kaydıyla vakanın veya afetin meydana geldiği tarihten itibaren üç ay içinde talepte bulunmaları ve prim ödeme aczine düştüklerinin, yapılacak inceleme sonucu anlaşılması hâlinde, yukarıda belirtilen vaka veya afet tarihinden önce ödeme süresi dolmuş mevcut Kuruma olan borçlar ile vaka veya afetin meydana geldiği tarihi takip eden üçüncü ayın sonuna kadar tahakkuk edecek Kuruma olan borçları, vaka veyaafetin meydana geldiği tarihten itibaren bir yıla kadar Kurumca ertelenebilir.
Birinci fıkrada belirtilen durumlar ile Bakanlık ve Maliye Bakanlığınca müştereken belirlenen vaka, afet veya mücbir sebep hâllerinde Kuruma verilmesi gereken her türlü bilgi ve belge ile yapılması gereken başvuruların vakanın, afetin veya mücbir sebebin meydana geldiği tarihi takip eden üç ay içinde Kuruma verilmesi veya yapılması hâlinde, süresinde verilmiş veya yapılmış sayılır.
Yetkili makamlarca genel hayatı etkilediğine dair karar verilen vaka, afet veya mücbir sebep hâllerinde, genel hayatın etkilendiği bölge, il, ilçe veya mahalde doğrudan veya dolaylı olarak zarar gören işverenlerle sigortalı ve hak sahiplerince bu Kanuna göre Kuruma verilmesi gereken her türlü bilgi ve belge ile yapılması gereken başvuruların, ödenmesi gereken primlerin ve diğer Kurum alacaklarının ödeme sürelerini bu Kanundaki sürelere bağlı olmaksızın, genel hayatın etkilendiği bölge, il, ilçe veya mahaldeki şartları ve gelişmeleri göz önünde tutarak belirlemeye ve ertelemeye Kurum yetkilidir.
Kuruma olan borçların ertelendiği sürede zamanaşımı işlemez ve ertelenen kısmına gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmaz.” Şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Buna göre, yukarıda belirtilen düzenlemeler uyarınca, resmi makamlarca Covid-19 virüsü olayının afet veya mücbir sebep olarak kabul edilmesi halinde, işverenlerin SGK yükümlülükleri (bilgi ve belge verme süreleri, prim ödeme süreleri, taksit ödeme süreleri vd.) idari para cezası ve gecikme zammı uygulanmaksızın belli süre ertelenebilecek veya ödeme süreleri yeniden belirlenebilecektir.