top of page

Mali Müşavirler Bu Vergi Teşviklerinden Mükelleflerini Yararlandırıyorlar Mı?


Mali Müşavirler Bu Vergi Teşviklerinden Mükelleflerini Yararlandırıyorlar Mı?

Hepimizin bildiği gibi dönem sonlarında ve özellikle yıllık beyannamelerin verilme zamanlarında “vergi az çıktı-vergi çok çıktı” tartışmaları olur. Yıl içinde gerekli vergi planlaması yapılamamasının sıkıntısı yıllık beyan dönemlerinde nükseder. O aşamada yapılabilecek vergiyi ilgilendiren muhasebe operasyonları ise hem yasadışı, hem de incelemeye kapı aralayabileceği için çok riskli olur.

Halbuki yasal yollardan firmaların daha az vergi ödemesini sağlayacak uygulanması kolay pek çok vergi teşvikleri bulunmaktadır. Bu kolaylık ve teşvikler yıl içinde mali müşavirler tarafından mükelleflerine iyi bir şekilde anlatılmalı ve vergi planlaması açısından da iyi bir şekilde değerlendirilmelidir. Bence şu dört teşvik bunlar arasından en dikkat çekenleridir:

1. Sat-Kirala-Geri Al Anlaşmaları ile Aktifte İki Yılını Doldurmamış Taşınmazları Cari Bedelleri ile Yeniden Aktifleştirme

Sat, Kirala ve Geri Al uygulaması, 6728 sayılı Kanunun 56/a maddesiyle yürürlükten kaldırılmış ve uygulama aynı kanunun 56/b maddesi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasına ilave edilen (j) bendi ile tekrar düzenlenmiştir. Buna göre, her türlü taşınır ve taşınmaz malların 6361 sayılı Kanun kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, kurumlar tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankalarına satışından doğan kazançlar ve bu kurumlarca söz konusu varlıkların devralındığı kuruma kira süresi sonunda devrinden doğan kazançların (%100)’ü kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Ayrıca, Sat-kirala-geri al işlemleri için düzenlenen sözleşmeler ve kağıtlar damga vergisinden ve harçtan; sözleşme sonunda tekrar satın alınmasında da tapu harcından istisna tutulmuştur.

Bilindiği gibi Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre, en az iki yıl aktifte tutulan taşınmaz ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın %75’i, belirlenen şartlar çerçevesinde kurumlar vergisinden müstesnadır. Ancak bu istisna en az iki yıl aktifte tutulan taşınmazlar için geçerlidir. Peki firmanın finansman ihtiyacı var, taşınmazını satacak ama bu taşınmaz aktifte iki yıl kalmamışsa ne yapılabilir? İşte burada Sat-Kirala-Geri Al anlaşması pekala devreye girebilir. Böylelikle kredi ihtiyacı olan işletmeler mali yapılarını taşınmazlarını sat-geri kirala anlaşması ile nakit bir varlığa dönüştürerek güçlendirebilir. Ayrıca bu işlem işletmelerin mali rasyolardan; cari oran-öz kaynak oranı, kısa vadeli banka borçları-öz kaynaklar oranlarının olumlu olmasına katkı yaparak kredi kullanımlarının kolaylaşmasına ve ihalelere katılabilme şartlarını sağlamalarına da katkı yapabilir. (Volkan Vanlı, http://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/volkanvanli/001/).

Bu teşvikle, aktifinde düşük değerle kayıtlı ancak piyasa değeri yüksek taşınmazın varsa, finansal kurumlarla anlaş, sat-kirala-geri al anlaşması yap, hem taşınmazını değerlendir, hem vergi ödeme; hem de belirli bir süre sonra taşınmazını piyasa değeri ile aktifine tekrar geri kazanma imkanını elde et.

2. Nakdi Sermaye Artışlarında Faiz İndirimi

6637 sayılı "Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 8 inci maddesiyle, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinde değişiklik yapılarak (10/ı), sermaye şirketlerinin nakit sermaye artırımları teşvik edilmektedir.

Şirketlerin borç yerine öz kaynak kullanımı özendiren bu düzenlemeyle; sermaye şirketlerinin ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden TCMB tarafından açıklanan ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’sinin ilgili hesap dönemine ait kurumlar vergisi matrahından indirilmesine imkan sağlanmaktadır.

Ayrıca, hisseleri borsada işlem gören halka açık şirketler ile yatırım ve teşvik belgeli üretim ve sanayi tesisleri açısından nakdi sermaye için hesaplanan faizin şartlara göre %75, %100 ve %125 oranında uygulanması da mümkündür. (http://www.verginet.net/dtt/11/Vergi-Sirkuleri-2015-44.aspx).

Bu indirim, TCMB tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca Açılan Kredilere Uygulanan Ağırlıklı Ortalama Faiz Oranları”ndan “Ticari Kredilere için faiz oranı uygulanacaktır. 43 nolu Kurumlar Vergisi sirkülerine göre 2016 hesap dönemi için dikkate alınacak bu faiz oranı %13,57 olarak açıklanmıştır.

3. Yenileme Fonu ile Sabit Kıymetleri Yenileme veya Faizsiz Finansman Kullanma

213 sayılı Vergi Usul Kanunun 328 ve 329. maddelerinde düzenlenen yenileme fonu, amortismana tabi iktisadi değerlerin satılmasından ya da hasara uğraması durumunda sigortadan alınan tazminatlar sonucunda ortaya çıkan karların ötelenmesi ya da yeni yatırımlara dönüştürülmesine imkan veren bir düzenlemedir.

Vergi Usul Kanunu’na göre, sabit kıymetlerin satışından elde edilen kâr, istenirse yeni sabit kıymet alımında kullanılmak üzere, üç yıl süreyle bir karşılık hesabında bekletilebilinir. Bunun için sabit kıymetin yenilenmesinin zorunlu olması veya işletmeyi yönetenlerce bu konuda bir karar verilmiş olması gerekir.Yenileme fonuna alınmış kâr ise ya üç yıl içinde kullanılacak, ya da üçüncü yılın vergi matrahına eklenecektir. Bu kadar. Bu fonun yenileme amacı ile kullanılmaması ve üç yılın sonunda matraha eklenmesinde bir gecikme veya vergi ziyaı cezası söz konusu değil.

Yani bu kolaylıkla, finansman ihtiyacı içinde bir sermaye şirketi isen, bilançonda mukayyet değeri ile kayıtlı eski bir sabit kıymetini sat, yenileme amacı ile üç yıl süre ile aktifinde bir karşılık hesabında tut; yeniledin yeniledin, yenileyemedin, üçüncü yılın sonunda matraha ilave et. Yani, sabit kıymetin satış bedelini üç yıl vergisiz kullan, üç yılın sonunda ya aynı sabit kıymeti yenile, ya da üç yıl kullandığın bu parayı üç yılın sonunda matraha ilave et, üç yıl sonra vergisi öde.

Bu teşvikle de, yine şirkete nakdi sermaye koyarak hem şirket güçlendirilmiş, hem de vergisel bir avantaj sağlanmış olacaktır.

4. Birleşen Kobilere Vergi İndirimi

27.01.2017 tarih 29961 sayılı Resmi Gazete’de 6770 sayılı Kanunla Maliye Bakanlığı'na, sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden KOBİ’lere Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 19/1. Maddesi uyarınca devir şeklinde birleşmeleri durumunda infisah eden kurum ile birleşilen kurumun üretim faaliyetinden elde ettiği kazançlarına uygulanmak üzere kurumlar vergisi oranını %75'e kadar indirimli uygulatma yetkisi verilmiş, konuya ilişkin olarak 11.02.2017 tarih 29976 sayılı Resmi Gazete’de Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No:1)’nde değişiklik yapılmasına dair tebliğ (Seri No:12) yayınlanmıştır.

Bununla Kanunun 32. maddesinin 5. fıkrasında açıklandığı şekli ile 19. madde kapsamında, şartları sağlayan KOBİ’lerin, birleşme tarihinde sona eren hesap döneminde münhasıran üretim faaliyetinden elde ettiği kazançları ile birleşilen kurumun birleşme işleminin gerçekleştiği hesap dönemi dahil olmak üzere üç hesap döneminde münhasıran üretim faaliyetinden elde ettiği kazançlarına, Bakanlar Kurulunca belirlenecek indirimli oranda kurumlar vergisi oranı uygulanacaktır. Bakanlar Kurulunca bu yetki kullanıldığında kamu otoritesi mükelleflere açıkça, birleşin ve daha az vergi ödeyin demiş olacaktır.

Görüleceği gibi, kanunlarımızda sosyal veya ekonomik gerekçelerle getirilmiş çok çeşitli vergi teşvikleri vardır. Bu teşviklerin kullanılması ile az bir fedakarlıkla daha fazla kazançlar elde etmek veya yüksek vergi yüklerinden kurtulmak mümkün hale gelebilecektir.

Sayın; Prof.Dr. Muhammet Akdiş Yeminli Mali Müşavir’tarafından yazılmış www.MuhasebeTR.com’ da yayınlanmıştır

Featured Posts
Recent Posts
Archive
Search By Tags
bottom of page